22 Ocak 2013 Salı

Ekvator’a Doğru Yol Alıyorum

Birazdan beni Peru’nun Ekvator’ a en yakın sınır şehri Tumbes’e götürecek otobüse bineceğim. Buralardan daha önce geçmiş olan sevgili dostum Javi Tumbes’nin Peru’dan Ekvator’a otobüs ile geçiş için uygun olduğunu söylemişti. Ama Trujillo’dayken oradakiler bunun tam aksini söylüyorlardı. Ve sanırım doğruyu söyleyen buradakilerdi. Tumbes’e vardığımda benim gibi Ekvator’a gidecek İspanyolca bilen bir yabancı turist arayışına girdim. Her zamanki gibi taksi şoförleri ısrarla onların müşterisi olmam için çaba sarf ediyorlardı. Etrafıma şöyle bir bakındığımda siyah saçlı beyaz tenli bir kız dikkatimi çekti. İngilizce bilip bilmediğini sordum. Allaha şükür İngilizce biliyordu.  Ailesi ile birlikte seyahat ediyordu. Peruluydular ancak Amerika’da Idaho’da yaşıyorlardı Ona Ekvatora nasıl gideceğim konusunda yol göstermesini talep ettim. İki farklı alternatif vardı. Bir tanesi CIFA otobüs şirketi ile Ekvator sınırına geliyordunuz. CIFA sizi beklemeden Ekvator’un büyük şehirlerinden olan Guayaguil’ e geçiyordu. Sınır işlerinizi tamamladıktan sonra Ekvator tarafında ikinci bir CIFA otobüsünü beklemek gerekiyordu.  Diğer alternatif ise buradaki taksilerden biri ile başka bir sınır kasabasına gitmekti.  Ailenin anne ve babasının da Ekvator’un sınır şehrine gideceklerini öğrendim.  Ancak Ekvator’a onlarla birlikte ulaştığımda sınır şehrine sadece bana yardım etmek için geldiklerini öğrenecektim. Allahın planı bu sefer de benimkinden üstün çıkmıştı.  Bu ayarlama karşısında “ Hamd olsun” demekten başka çarem yoktu. Sınır geçişleri en çok endişelendiğim anlardı ve evren sürekli olarak endişelerimin ne kadar yersiz olduğunu gösteriyor ben ise bir türlü akıllanmıyordum. 
Önce taksi ile Peru sınırına gittik. Sınır kapısı çok sakindi. Önce Peru’dan çıkışımı sonra da Ekvator’a girişimi onaylattırdım. İşte o an ailenin benim için buraya kadar geldiklerini anladığım andı. Onlara çok teşekkür ettiğimi söyledim Ailenin annesi ise Peru’nun çok turiste ihtiyacı olduğunu söyleyerek yaptığının çok normal olduğunu anlatmaya çalışıyordu.  Bunları söylediğinde gözleri yaşlanmıştı. Ellerini sıkıca tutup gözlerimle teşekkür ettim. Benim için de çok duygulu bir andı. Beni hiç tanımadıkları halde Peru’daki tatillerini yarıda bırakıp ta buraya kadar gelmişlerdi. Bütün olmak böyle bir şey olmalıydı.
Sınırdan geçtikten sonra Peru’lu aile beni yalnız bırakmadılar ve Quito’ya götürecek olan Pan Amerikan otobüs şirketinin olduğu yeri gösterdikten sonra birlikte yanımdaki 100 usd’lık banknotu bozdurmaya gittik. Ekvator’da hiç kimse 100 usd banknot kabul etmiyormuş. 100 usd’mı bozdurmak için gittiğimiz yer, güvenli olmadığı söylenen sınır kapısındaydı. Evet, burası söylenildiği gibi çok korkunçtu.  Para işimi de hallettikten sonra onlar da Peru’ya geri döndüler. Peru’lu aileyle aramızdaki dostluk kısa sürmüştü ama uzun yıllara bedel bir dostluk olmuştu.
Quito’ya gidecek olan otobüsün kalkmasına 2 saat vardı.  Ve bu yolculuk pek konforlu geçmeyecek gibiydi. Otobüs yolda 6-7 kez durduktan sonra sabaha karşı saat 3.00’da Quito’ya vardı. Ancak Ekvator’daki otel reservasyonum 29 Aralık tarihineydi. Allahtan Hotel Auedince reservasyonu bir gün önceye çekti ve bavulumdan sadece geceliğimi çıkartıp hemen uyuyuverdim

Unesco’nun Dünya Mirasları Listesindeki Başka bir Şehir  Quito
Bugün Quito’da ilk günüm. Quito şehri 1978 yılında Unesco dünya mirasları listesine alınmış. Şehrin her tarafından tarih fışkırıyor gibi.  Şehir volkanik dağlar ile çevrilmiş.  Bazıları ise yarı aktif durumda!
Buradaki ilk günümde kahvaltımı ettikten sonra gün içinde ziyaret edebileceğim yerleri belirlemek üzere resepsiyona uğradım. Otelin tanıtım kitapçığında yer alan Otavalo marketi ile şehir turuna katılmak istiyordum. Ancak yeni yıl tatili nedeni ile volkanik dağ gezisinden başka gezi yapılmıyordu. Anlaşılan şehir turunu tek başıma gerçekleştirecektim. Otavalo marketi görmek güzel olabilirdi. Nasılsa alışveriş yapmayı düşünmüyordum, Otavalo’dan vazgeçebilirdim.  Önce Iglases de La Compania de Jesus kilisesini ziyaret ettim.
Bu kilise 1605-1765 yılları arasında yapılmıştı. Sonra da
San Fransisco meydanı ile kiliseyi, Carondalet Sarayı, Quito’daki en geniş kathedral (Basilica), Plaza de Grande, El panecillo, Quito Kathedrali, kristal saray ve eski şehrin tamamını gezdikten sonra Panama uçak biletimin reservasyonunu yapabilmek için otele geri döndüm. 
 Resepsiyondaki çocuktan Tame uçak şirketinin şehrin kuzeyindeki bir alışveriş merkezinde açık olan ofisi olduğunu öğrendim. Ve hemen bir taksiye atlayıp oraya gittim. Alışveriş merkezi çok güzeldi. Tame ofisi de alışveriş merkezinin tam giriş katındaydı. Biletimi satın aldıktan sonra acenta görevlisi Panama’dan çıkış biletimin olup olmadığını sordu. Çünkü Panama’ya giriş yaptığınızda çıkış yaptığınıza dair belge istiyorlardı.  Panama’dan Nicaragua’ya otobüs ile gidecektim. Panama çıkış bileti olarak Cancun Boston uçak biletimi gösterebileceğimi düşündüm. Ama otele döndüğümde bu konuda internette araştırma yaptığımda Panama gümrüğünün illa Panama çıkış belgesi talep ettiğine dair bilgi gördüm. Yine bir sınır heyecanı da yaşamamak adına Nicaragua’ya gitme planından vazgeçip internetten Panama- Belize uçak biletini satın aldım.
Sıfır Noktasına doğru
Bugün Mutad del Mundo’ya gidiyorum. Önce metro otobüsü ile bir saat süren yolculuktan sonra Mutad del Mundao geldiğimi zannederken yarım saatlik başka bir  otobüs yolculuğu daha yapmam gerektiğini öğrendim. Mutad del Mund’a yakın olan durakta indikten sonra heyecanla yürümeye başladım.  Ve sonunda dünyanın sıfır noktasındaydım. Güneşin ışığını hem kuzey hem de güney tarafa eşit olarak gönderdiği noktadaydım. Bol bol fotoğraf çektim.
 İki saatlik Mutad del Mundo gezisinden sonra artık gitme zamanı gelmişti. Zira kendimi çok iyi hissetmiyordum. Quito’da gezilebilecek her yeri dün itibariyle tamamlamıştım. Sıcak bir çorba içip yatmak iyi olacaktı. Quito’ya vardığımda saat 4.30’du. Chile sokağındaki bir restaurantta sıcak bir çorba içtim. Otele gidip bavulumu toparladıktan sonra biraz maillerime baktım. Bedenimdeki sıcaklık eski haline dönmeye başlamıştı.  Demek ki çok uzun bir rahatsızlık değildi bu seferki.
Yarın yani 31 Aralık’ta Orta Amerika’nın ilk şehrine panama’ya ayak basacağım.
Ertesi gün erkenden kalkıp havaalanına doğru yola koyuldum. Check-in işlemlerini tamamladıktan sonra uçağa bindim. Bugünden sonra başka bir kıtaya adım atacağım. Central Amerika…
Uçakta sadece 10 kişiyiz. Sanki özel uçakta gidiyor gibiyim. Uçağımız havalandı. Gökyüzünden ekvatora giderken hala aktif olduğu söylenen Cotopoxi yanardağı bulutların arasında sıyrılmış tüm görkemi ile tam karşımda….
Hoşça kal Ekvator.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder