23 Şubat 2013 Cumartesi

Merhaba Meksika, Merhaba Maya’lılar

 Cancun’a varır varmaz yapmak istediğim tek şey, Küba gezimi organize edecek bir turizm acentesi bulmaktı. Ancak saat sabahın yedisi olduğundan acentelerin açılmasını beklemem gerekiyordu. Bu yüzden önce kahvaltı yapmaya karar verdim. Kahvaltımı bitirdikten sonra gözüme kestirdiğim bir tur şirketinin kapısından içeriye girdim. Sanki herkes Küba’ya gitmek için yarışıyor gibiydi. Ancak Küba’da 5 gün kalacak şekilde uçak bileti bulabildim. Bu durumda sadece Havana ve Trinidad’ı görebilecektim. Cayo Coco adasından vazgeçmek zorunda kaldım. Çünkü Havana’dan Cayo Coco’ ya gitmek otobüs ile 11 saat sürüyordu. Adaya giden uçaklarda da yer kalmamıştı.  
Havana ve Trinidad’da kalacağım otellerden teyit gelince bana mail atacaklardı. Artık Playa del Carmen’e gidebilirdim. Bir saat sonra Playa del Carmen deydim.  Otele eşyalarımı bıraktıktan sonra burada kaldığım süre zarfında neler yapacağımı planlamak üzere bir tur şirketine uğradım ve buraya gelme amacım olan Chichen Itza gezisi ile yunuslarla yüzme aktivesi için rezervasyon yaptırdım. Sonra da Playa del Carmen'in beşinci caddesi ile sahilini dolaştım. Sahil bayağı renkli gözüküyordu. Sahilde bir sürü Beach Club ve otel vardı. Önce Duyum'un geçen sene buraya geldiğinde gittiği Canibal Royal Beach Club'a gittim. Burası bayağı popüler bir yer olmalıydı. Sahil tarafındaki masaların üzerinde reservli olduğuna dair etiketler konulmuştu. Orada çalışanlardan birine nereye oturabileceğimi sorduğumda, üzerinde rezerv yazısı olan masalardan birine oturmak istiyorsam bir şişe alkollü içecek açtırmam gerektiği bilgisini aldım. “Hoppala, güneşin altında sürekli içki içmek” fikri güzel bir fikir değildi. Garsona içki içmediğim durumda nerede oturabileceğimi sordum. Garson da ikinci kattaki restaurantta oturup yemek yiyebileceğimi ya da bir üst katındaki terasta güneşlenebileceğimi söyledi.
İkinci kattaki restaurantta bir şeyler atıştırdıktan sonra teras katına çıkıp güneşlendim. Bir iki saat kadar sonra müziğin sesi yükselmeye başladı. Kumsal tarafındaki sahneye benzer bölümde bir sürü gencin dans etmeye başlamıştı. Bir müddet sonra müziğin sesi daha da yükseldi. Artık daha fazla burada kalamazdım. Beach Club’tan ayırılıp beşinci caddede biraz yürüdüm. Akşam yemeğimi yiyebileceğim bir yer aradım. Meksika’da olduğuma göre Meksika yemeliyim diye düşünerek Meksika yemekler yapan bir restauranta gittim. Buraya gelip de margarita içmeden gitmek olmazdı. Margarita ve margaritama eşlik edecek güzel bir meksika yemeği ısmarladım. Keyifle akşam yemeğimi yiyip margaritamı içtikten sonra taksi ile kaldığım otele döndüm.  Ve böylece Playa Del Carmen’deki ilk günüm bitmiş oldu.
Chichen Itza
Yolculuğumun başından beri beklediğim önemli an gelmişti. Bugün bu seyahate çıkma sebebim olan Chichen Itza’ya gideceğim. Sabah saat 7.45 gibi buluşma noktasına gittim.  İtalyan, Californialı ve Bulgaristanlı çift ve ben olmak üzere toplam sekiz kişiydik. Benim Türk olduğumu duyunca hepsi birden çok şaşırdılar. Türkiye’de yaşayan herkesin esmer olduğunu zannediyorlardı. Benim gibi bir sürü sarışının Türkiye’de yaşadığını anlatmaya çalışsam da benim istisna olduğumu düşünüyorlardı.
Rehberimiz hem italyanca hem de ingilizce olacak şekilde günün programı hakkında bilgi verdi. Chichen Itza'ya üç saat sürecek araba yolculuğu sonrasında ulaşacaktık. Yolun yarısına geldiğimizde yarı değerli taş ve tahtadan yapılmış maya figürleri yapan bir atölyeyi ziyaret edecek, Chichen Itza'dan sonra meksika yemekleri yapan bir restaurantta öğlen yemeğimizi yiyecek sonrasında da Cenoto denilen yer altında arkeolojik değeri olan tarihsel bir mağarada yüzecektik. Son olarak ta maya köyünü ziyaret edecektik.
Chichen Itza'ya vardığımızda hepimiz çok heyecanlıydık. Tarihteki önemli bir zamanı temsil eden bir yere gelmiştik. Chichen Itza’daki piramit astrolojik önemi olan bir piramitti. Piramitin her köşesi 91 basamaklı bir merdivenden oluşuyormuş. Bu da 364 güne yani bir yıla tekabül etmekteydi. Ve güneşin hareketini en iyi yansıtacak şekilde konumlandırılmıştı.
Burada yaşayanların çoğu mayalı melezlerdi. Bin beş yüzlü yıllarda İspanyolların gelmesi ile melez bir ırk oluşmuştu. Rehberimiz bize mayaların beden şekilleri hakkında bilgi verdi.  Erkek mayalıların tıraş olma gibi bir dertleri yoktu. Çünkü suratlarında tüylenme olmuyordu. Bedenlerinin üst kısımları geniş, karınlarının hemen altında ince bir bel sonra tekrar hafif genişleyen kalçalar. Rehberimiz maya tarihinden de bahsetti. Mayalı rahipler astroloji konusunda yaşayan halka göre daha fazla bilgiliymişler. Ve bu bilgiyi halkı manipüle etmek için kullanmışlar. Güneş tutulmasından dolayı gündüzken gece olmasını tanrının gazabı olarak kabul edip halkın güneşe kurban vermesi için zorluyorlarmış. Zavallı halkta gönüllü olarak yaşamlarından vazgeçermiş.
 Kurban etme ritüeli sırasında kurbanın acı çekmemesi için bir takım otlar içirilirmiş. Kurbanın karnı ustaca kesilir, kurban halen yaşarken atan kalbini çıkartıp halka gösterirlermiş. Son olarak ta kalbin içindeki kanı içerlermiş. İspanyollar bu bölgeyi keşfetmek için geldiklerinde böyle bir vahşeti görünce çok şaşırmışlar. Olanlara anlam veremediklerinden öncelikle tüm tapınakları yerle bir edip yerine kilise inşa etmişler. Şimdilerde İspanyollar ve mayalılar barış içinde bu bölgede yaşamaya başlamışlar.
Rehberin mayalar ile ilgili söylediği en enteresan şey; dünyada maya dilini konuşan beş milyon kişi olduğuydu
Chichen Itza'da iki saat kadar kaldıktan sonra minibüsümüze inip öğlen yemeğimizi yemek üzere Meksika restaurantına gittik. Yemekler çok lezzetliydi. Yemeğin sonuna doğru ilk geldiğimizde meksika kıyafetleri ile bizi karşılayan Meksikalı bayan ve karşısında erkek partneri bize meksika danslarından bir demet sundular.
Şimdi sıra arkeolojik değeri olan yer altı mağarasında yüzme ritüeline gelmişti. Cenota’ya vardığımızda bizden başka daha bir sürü turistin de burayı ziyaret etmek için geldiğini gördük. On dakika kadar bekledikten sonra Bulgar çiftle birlikte paylaşabileceğimiz bir dolap bulabildik. Eşyalarımızı dolaba koyduktan sonra merdivenlerle aşağıya doğru inmeye başladık. Sonunda aşağıda mağaranın derinliklerine indik. İsteyen kıyıdan merdivenlerden suya giriyordu. İsteyen ise sete çıkıp yukarıdan atlıyordu. Yukardan atlamak başta korkunç gözükse de herkes atladığına göre ben de atlarım diyerek ürkütücü de olsa ilk atlayışımı yaptım. Yüksekten atlamak bayağı heyecanlı olmuştu. Tabii dayanamayıp bir kez daha atladım.
Bulgar çiftle birlikte birkaç fotoğraf çektirip mağara içinde yüzdükten sonra kıyafetlerimizi giyip diğerleri ile buluşma yerine gittik. Programın son ayağı Maya köyünü ziyaret etmekti. Maya köyüne geldiğimizde köy biraz köylükten çıkmıştı, modern bir şehir haline gelmişti. Meydandaki kiliseyi dolaştıktan sonra meydandaki bir cafede kahve içtim. Artık dönüş vakti gelmişti. Ve 2,5 saatlik araba yolculuğu sonrasında Playa Del Carmen'e vardık. Bugün tanıştığım dostlarımla vedalaştıktan sonra otelime döndüm. Bugün yorucu ama güzel bir gün olmuştu.
Yunuslarla Buluşma
Bugün öğleye kadar yunuslarla birlikte olacağım. Öğleden sonraki programı boş bıraktım. Çünkü Küba’da kalacağım otellerin teyidini almak için tur acentesine uğramam gerekiyor. Kaldığım otelde kahvaltımı yaptıktan sonra beni yunuslara götürecek olan tur yetkilisi ile bulaşacağım yere gittim. Neyse ki araç tam vaktinden önce geldi ve yunuslara doğru yola koyulduk.
Playa del Carmen'de birçok değişik park var. Indeana Jones vari şeyler ilginizi çekiyor ise burası tam size göre. Yok, ben plaj olayını severim, şnorkel yapmak istiyorum diyorsanız Xcarete gidebilirsiniz.  Hepsine birden gitmek isterseniz buraya bir hafta ayırmanız gerekiyor. Aktivitelere katılmaya niyetliyseniz bence Playa Del Carmen’de çok pahalı bir otelde kalmayın derim. Çünkü aktiviteler sabah saat 7-8 gibi başlayıp akşam saat 7-8 gibi bitiyor. Bu yüzden de çok pahalı bir otelde kalmanıza gerek yok. Yok, ben tarihi eser falan sevmiyorum, eğlence parkları da ilgimi çekmiyor diyorsanız o zaman sahilde beach clubı olan lüks bir otelde kalmalısınız.
Yunuslara geldiğimizde önce kayıt bürosuna uğradık. Eşyalarımı dolaba kilitledikten sonra yunuslarla buluşma yerine gittim. Grupta bir çocuk ve 7 yetişkin vardı. Bu seferki yunuslarla ikinci buluşmam olacaktı. İlki Antalya'da olmuştu. Yunuslarla buluşma çok keyifli geçti. Biz yunuslarla oynarken fotoğraflarımız da çekilmişti. Fotoğrafları çok merak ediyordum. Fotoğraflar çok güzeldi ama beni bir süpriz bekliyordu. Her bir fotoğraf için 25 usd istiyorlardı. Bu da çok fazlaydı. Resimler için yunuslarla buluşma için verdiğim paradan daha fazla para istiyorlardı. En sonunda pazarlıkla 5 fotoğrafa 50 usd vermek konusunda anlaştım
Fotoğraf konusunu hallettikten sonra öğlen yemeğimi yemek üzere cafeye gittim. Yemeğimi ısmarladıktan sonra cafenin yakınındaki denizaslanları ile matilleri seyrettm. Artık gitme vakti gelmişti. Tur şirketinin ayarladığı minibüsü ile Playa del Carmene geri döndüm. Playa del Carmen’e varır varmaz Küba’da kalacağım otellerin teyidini almak üzere tur şirketine uğradım.
Tur şirketinden çıktıktan sonra etrafı seyrede seyrede yürürken dikkatime Bo Derek stili saç yapan kuaförler çekildi ve içlerinden birisine girerek yarım saat içinde Bo Derek stili saçlara sahip oldum. Böylece saçlarımdaki beyazlar da kapanmıştı. Akşamüstü İtalyan restaurantında yemeğimi yedikten sonra bavulumu hazırlamak üzere otelime döndüm.
Yarın Küba’da olacağım.
 Küba'da görüşmek üzere

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder